Turkish | English |
---|---|
bahçe | garden |
bahçe | park |
bahçe | cultivated in a garden |
bahçe | used in a garden |
bahçe | of or pertaining to a garden |
bahçe | plot of ground for growing plants |
bahçe | layout |
bahçe | orchard |
bahçe | quad |
bahçe | quadrangle |
Turkish Meaning |
---|
1. Sebze yetiştirilen yer, bostan: "Bahçenin bir köşesinde büyük bir bostan kuyusuyla mıhlanmış bir kapı vardı."- R. N. Güntekin. 2. Çiçek ve ağaç yetiştirilen yer: "Bir otelin ağaçlıklı, çiçeklerle süslü bahçesi önünde durmuştuk."- R. H. Karay. |