Brand

Select Language
Turkish English
çukur hole
çukur hollow
çukur pit
çukur deep set
çukur sunk
çukur concave
çukur dip
çukur cavity
çukur scoop
çukur dimple
çukur excavation
çukur fosse
çukur gully
çukur gully drain
çukur gutter
çukur indent
çukur sink
çukur trench
çukur abyss
çukur burrow
çukur crater
çukur deep-set
çukur dent
çukur depression
çukur dished
çukur ditch
çukur fold
çukur grave
çukur pitting
çukur socket
çukur sunken
Turkish Meaning
1. Çevresine göre aşağı çökmüş olan yer: "Eşek sendeleyip yandaki çukurun içine düştü, kalkamadı."- M. Ş. Esendal. 2. Çene ve yanaktaki gamze: "Ne hoş gülerdi, yanaklarının çukuru ne derli toplu açılırdı."- R. H. Karay. 3. mecaz Sin, mezar: "Ben, bir ayağı çukurda hasta bir ihtiyarım."- M. Yesarî.
Bir yüzü balta, bir yüzü kazma olan araç.